21 Nisan 2011

danalar girmiş bostana

günlük kaygılarımız, basit korkularımız, ah ne kadar da zavallıyız, gereksiz ve faydasız. sürüngenler gibi yaşamaya, aptallar gibi sömürülmeye, önümüze konan herşeyi yemeğe nasıl da alışmışız; alıştırılmadık, alıştık! engel olmadık, aman kılımıza cebimize zarar gelmesin, yılan bana dokunmasın da kimi sokarsa soksun, ben düşünmeyeyim, küçük beynimi çalıştırmayayım da ne olursa olsun, zaten görmüyorum da ne oluyor orada, kim ölüyor kim kalıyor. -miş gibi yaparım olur biter, deyip geçmek alçaklıktır.

başına bomba yağdırdığında düşmanını hatırlamakla eşdeğer bir durum. geri kalan zamanlarda barış içinde uyumak, o kuyunu kazarken mışıl mışıl uyumak.. algılarımızda mı bir sorun var, düşünme yetilerimiz mi kaboldu, neden tapındığınız televizyonlarınızda izlemeden, faceboklarınıza linkler düşmeden üzülmüyorsunuz Gazze'ye ya da dünya üzerinde eziyet gören diğer insanlara, Sincan'a, Afrika'ya.. bu kadar mı sığ fikirliyiz, bu kadar mı düşük? bombalayıp kendini hatırlatmadan bir düşmanımız, evet açık açık bir düşmanımız olduğunu hatırlayamayacak kadar zavallı mıyız. neden sadece haberlerde gördükçe ya da ateş kılımıza değdikçe profil resimleri Filistin bayraklarına dönüşüyor, 'viva palestine' ler iletilerde uçuşuyor, kahroluyor israil üç beş günlüğüne, mitingler düzenleniyor, bildiriler yayınlanıyor, israil kınanıyor, aman nasıl da kahroluyor. bir şey değişmiyor, insanlar ölüyor, toplu konutlar inşa ediliyor Filistinde, 'burası bizim' diyor israil, biz kanla suladık bu toprakları diyor, 'burası bizim'!

sonra unutuyoruz; uyuşturuluyoruz dizilerle, bir uzvumuz gibi olmuş bağlı olduğumuz kablolarımızla zerk ediyoruz damardan uyuşturucularımızı. süngerleşmiş beyinlerimiz herşeyi emip bir köşeye atıyor, janjanlı şuh bakışlı profil resimleri geri geliyor, günlük kaygılarla hayat devam ediyor, israil de devam ediyor: katliama.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder