30 Mart 2013

bu da bana kabak olsun!



evet bir araba dolusu kabak. bal kabagi. bunlar gerektiginde at arabasina donusmedikleri icin lanetlenmisler, kirmizi bir araba da onlari yutmus.
tamam tamam isin aslini anlatayim; bu zavalli kabaklarin hepsi bir zamanlar-takriben 2010lu yillar ve sonrasinda oldugu saniliyor- fotoğrafçı, sanatçı, orta dogu uzmani, bilir kisi, sosyal mi sosya medya, aforizma manyagi, entel, dantel, kultur, yumak, mantar, sivil ile toplum, kerem ile asli, kalbi temiz, dedesi haci, at pazarında dindar, unlu, siyasi, antikapitalist, klavye kahramani aktivist, artist, yazar, cizer, gezer, ve de gazeteci imis. on metre oteden kabak gibi gorundugu soylenen bu tur uzerinde arastirmacilar hala incelemelerini surduruyor. gecmiste insan olarak bilinen bir ture ait olduklari soylense de uzmanlar henuz bu iddiayi dogrulamis degil.
ustumden basimdan yuzumden dokulen yorgunluklari amcalar dedeler teyzeler nineler toplayip yer vercek nerdeyse. otobusle gidilecek yolu deli gibi yururken, yurunecek yolu otobusle gitmeye mi basladim sorusunun cevabi su an bana pis pis siritiyor. bakma bosuna oyle ne yapsaydim ya. en az benim kadar yorgun deveyi de baglayip bir tutam tevekkul serpince caya biseycik kalmaz. hasili ablam tariflerime uygun cok guzel cekimler yapmis ve boylece iyi bir ogretmen olabilecegimi gec de olsa farketmis oldum. ama yyok yok yazik olurdu cocuklara yok yok hep ilk derslri bos gecerdi.  -kime aliyosun kitaplari, yegenine mi?  -hayir :( kardesime..   -orta kapiyi acar misiniz? (sesim yetismiyor bitkinlikten evet evet bitmekten bitkin) -kaptaann orta kapii!! (yardima kosan turk tipi) tisss.
 sarsilmaz huzurlu naif  mutevekkil bir 360 derece donus oyle herkesin harci olamazdi zaten. donus de denmez ya hani varistir olsa olsa. gidilecek en guzel yeri daha iyi bilmektir.

28 Mart 2013

aklımı al başıma çal! lazım bu. 'taze yoğurt çaldım' derdi babaannem, onun gibi hani. mumkin. orda akıllar evet biraz geri, bir saat kadar. anlıyorum sizi elbette siz de haklısınız. siz de. siz de. ve siz de. haksiz olan biziz, pek bir şeye hakkımız yok, haketmediğin şeyde hakkın mı olur. cık ommaz. iyi aman tamam sustum gittim.

27 Mart 2013

yeğeni olan giremez!

yeni bir hasret turu uretmismisim. ne yapalimmis yoksa yokmus. sanki butun millet yegeniyle mi geziyormus. tobe tobeymis. benimki de lafmis kimi sucluyosammis..

evet efendim herkes yegeniyle geziyo! tombik yanakli ve de mini mini ayakli birbirinden sevimli varliklarla vakit geciriyorlar, fotolarla da belgeliyorlar. metela tu an iki butuk yatlalinda olabilil ve de peltek peltek teyde teyde diye dolanabilildi.. ("kimi sucluyosa deli" nidalari) anca elaleme imrentiyle bakip durayim, uzak illerde yasayan ikinci dereceden teyzeleri oldugum arkadas cocuklarina da hasret kalayim, on yasindaki cocuga bebek muamelesi yapip kucagima alayim.. evet efendim urettim! yegen hasreti diye bir sey ceken insanlar da var bu dunyada.. hih.

20 Mart 2013

hasta olmanın iyi tarafı işe gitmemektir. [the lady with gray cardigan]

13 Mart 2013

kuyu

açacak gibi laleler aniden
korkusuz safi ümit
bir gece
yağmur camları parçalar gibi
içindeki ses gibi
çarpa çarpa zihnin duvarlarına
aksi göğe vuran
o garip his
sisli gece
buğulu gök
derin uyku
bir sabahı olacak bir yerlerde
içi kızılca kıyamet
asil çizgiler alnında
-asil olmasın ruhundan-
bir garip his
basit ama sıradan olmayan
gezinip duran burnun direğinde
göğe yakın bir çatıda
kanatları kopmuş
kuş gerisi
ister güvercin de ister keklik
hür martı yaraşır aslına
kafese gelmez eğilmez boynuyla
cesur ve mağrur
kalacak hep gövdesi
bir sabah olacak
güz kokusu ve sarı yaprak
turuncu gök
asil duygular

bir sabah
olmayacak orada
bağrını yırtar gibi
söker gibi içini
alnındaki derin çizgileri
ulu gözlerini
savurup çıkacak laleler toprağı
yırtar gibi bağrını
içini söker gibi
derin çizgileri alnındaki
o garip his
gök buğulu
derin uyku
gece sis